LPG’ye yönelik teşviklere odak

27.01.2023 - 27.01.2025

Dünya LPG Birliği (WLPGA) ve Liquid Gas Europe tarafından hazırlanan 2022 LPG Teşvik Politikaları Raporu yayınlandı. Küresel LPG pazarına, alternatif yakıtları teşvik etmeyi amaçlayan devlet politikalarına ve atılan adımların etkisine dair önemli çıkarımların sunulduğu raporda teşviklerin sağladığı olanaklara da yer veriliyor. 25 ülkenin detaylı bir şekilde mercek altına alındığı Teşvik Politikaları Raporu’nda Türkiye’deki LPG pazarına dair güncel eğilimler de inceleniyor.

LPG pazarının mevcut durumu

LPG’nin benzin ve dizel gibi yakıtlar karşısında en yaygın biçimde kullanılan alternatif yakıt olduğuna işaret eden rapor, toplam LPG kullanımının dünya ölçeğinde kara yolu taşımacılığında kullanılan yakıtın yüzde 1,2’sine tekabül ettiğini açıklıyor. Ancak LPG kullanımının kara yolu taşımacılığında sahip olduğu önem, ülkeden ülkeye önemli farklılıklar gösteriyor. Örneğin Türkiye ve Bulgaristan’da bu oran yüzde 10’ların ötesine uzanıyor. Rusya, Kore, Polonya, Ukrayna, İtalya, Meksika, Çin, Tayland ve Japonya da hem LPG kullanımı hem de sahip oldukları LPG altyapısıyla öne çıkıyor.

Rapor, dünya ölçeğinde trafikte 28,3 milyon LPG aracın bulunduğunu ortaya koyuyor. LPG’nin hangi araç türlerinde daha sık tercih edildiği ülkeler arasında farklılık gösteren bir diğer etmen olarak saptanıyor. Örneğin Kore ve Japonya’da LPG çoğunlukla taksilerde tercih edilirken Avrupa’da özel otomobillerde kullanıldığı görülüyor.

LPG teknolojilerinin 70 yıla uzanan bir geçmişi olduğunun ifade edildiği raporda, LPG dönüşüm sistemleri pazarının özellikle Avrupa ve ABD’de yoğunlaştığına dikkat çekiliyor. Dönüşüm sistemlerine ek olarak pek çok otomobil üreticisinin fabrika çıkışlı LPG’li modelleri pazara sunduğu belirtilerek bugün dünyada 20 otomobil markasının 140’a varan LPG’li modeli alıcılarla buluşturduğu açıklanıyor.

LPG’ye dönük hükümet teşvikleri

LPG’nin alternatif bir yakıt olarak dikkat çekici bir konum elde etmesinin hükümet teşvikleriyle doğrudan doğruya bağlantılı olduğunun saptandığı raporda bu teşviklerin LPG’nin daha düşük oranda hava kirleticilerin salımına yol açması, motor performansı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin bulunmaması, diğer alternatif enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında hem temin hem de altyapı inşası bakımından daha elverişli olması, vb. nedenlerden kaynaklandığı sıralanıyor.

Rapor, LPG dönüşümünün yaygınlaşmasında teşviklerin önem taşıdığına dikkat çekiyor. Hükümetlerin hem LPG hem de genel olarak alternatif yakıt kullanımını teşvik etmek için kullandığı yöntemleri sınıflandıran rapor, maddi destek uygulamaları ve düzenleyici politikaların hükümetler tarafından tercih edildiğini gösteriyor. Alternatif yakıtların kamu hizmetinde kullanılan araçlarda zorunlu tutulması, geleneksel yakıtlarla çalışan araçların satışına son verilmesi, bu araçların trafikte belirli sınırlamalara tabi tutulması, alternatif yakıtlarla çalışan araçlar için vergi muafiyetinin sağlanması, bu konudaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi ve kamuoyunun alternatif yakıtların önemi konusunda bilgilendirilmesi gibi uygulamalar hükümetlerin teşvik için attığı adımlardan bazıları olarak sıralanıyor.

Raporun LPG’ye dönük hükümet teşviklerine ayrılan bölümünde bu adımlardan bir kısmı örneklendiriyor. Örneğin, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin LPG’yi özel tüketim vergisinden muaf tutabildiği ya da geleneksel yakıtlara oranda daha az miktarda vergiye tabi kıldığı görülüyor. Yakıta dönük indirimlere ek olarak hükümetler LPG dönüşümünü doğrudan teşvik edecek politikaları da uygulamaya koyuyor. Raporda 2021’de Kanada, Kore, İspanya, Birleşik Krallık, Japonya, Fransa, İtalya başta olmak üzere pek çok ülkede hükümetlerin LPG dönüşüm maliyetini bütünüyle ya da kısmen karşılayacak uygulamalara imza attığı ifade ediliyor. Fransa, Birleşik Krallık ve Meksika’da ise yol vergisi ve aracın trafiğe katıldığı süreçte talep edilen vergiler konusunda indirime gidildiği belirtiliyor. LPG kullanımının teşvikinde kullanılan bir diğer yöntemin ise toplu taşıma araçlarının LPG’li araçlardan meydana gelmesini sağlayacak düzenlemelerin oluşturulması olduğu vurgulanıyor. Bu yöntemin Kanada, Çin, Kore, ABD gibi ülkelerde uygulandığı gözleniyor.

Türkiye’de LPG kullanımı mercek altına alındığında ise Türkiye’nin Rusya’dan sonra en büyük LPG pazarına sahip olduğu görülüyor. 5 milyondan fazla LPG’li araç parkı bulunan Türkiye’de bu oran ülkedeki binek araç oranının %35’inden fazlasına tekabül ediyor. Ülkede 1.800’e varan LPG dönüşüm merkezi olduğunu gösteren raporda LPG dönüşümünün güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine dönük atılan adımların etkisi de öne çıkarılıyor.

Raporun tamamını incelemek için tıklayın.

Paylaşmak için lütfen aşağıdaki ikonlara tıklayınız: